Hollanda Kralı Willem-Alexander, eşi Máxima ve kızlarıyla birlikte Rotterdam’da bir Türk dönercide sıraya girip dönerden yapılan 'kapsalon' isimli yemekten sipariş verdi.

Hollanda Kralı Willem-Alexander, geçtiğimiz günlerde eşi Kraliçe Máxima ve kızları Prenses Alexia ile birlikte Rotterdam’da tebdili kıyafet yaparak dolaştı.

Aile, kentte oldukça popüler olan Jaffa Shoarma adlı dönerciye uğrayarak sıraya girdi ve dönerden yapılan ünlü “kapsalon” yemeğinden sipariş etti. Hollanda basınında geniş yer bulan bu ziyaret, özellikle kralın halkın arasına karışması ve mütevazı tavırlarıyla takdir topladı.

Yerel kaynaklara göre kral, sıraya girerek normal bir müşteri gibi davranırken, dönercide bulunan diğer kişiler başta onun kim olduğunu fark etmedi.

Jaffa Shoarma’nın sahibi medya açıklamasında, “Kralın bizim dükkâna gelmesi büyük onur. İlk başta tanımadım ama sonra herkes şaşkına döndü” ifadelerini kullandı.

Koning Willem-Alexander wandelt casual langs De Ballentent in Rotterdam en  iedereen gaat stuk

Kral, şapka takmış ve oldukça sade kıyafetler giymişti. Bu sayede çevredeki vatandaşların dikkatini çekmeden sipariş verdi.

Ziyaret sonrasında kraliyet ailesi, yakınlardaki bir kafede oturarak halka açık alanda vakit geçirmeye devam etti. Kraliyet Ailesi’nin bu tür “doğal” ziyaretleri, hem monarşi karşıtlarının hem de destekçilerinin ilgisini çekerken, sosyal medyada da büyük yankı uyandırdı.

Bazı yorumcular, bu ziyaretin özellikle genç kuşakla bağ kurmak isteyen bir iletişim stratejisinin parçası olabileceğini belirtirken, halkın içinden biri gibi davranan kral figürünün toplumsal sempatiyi artırdığına dikkat çekti.

Kapsalon, ilk olarak Rotterdam'da yaşayan Türk lokantacı Bengü’nün El Aviva isimli restoranında ortaya çıktı. Patates kızartması, döner, salata ve eritilmiş peynirle hazırlanan bu yemek, kısa sürede diğer şehirlerde ve ülkelerde de menülere girdi. Bengü, “Kapsalon önce Rotterdam’da yayıldı, ardından Belçika, Amerika, Hindistan ve hatta Çin’de servis edilmeye başlandı,” dedi.

Felemenkçede “berber dükkânı” anlamına gelen kapsalon isminin hikâyesi ise ilginç: Yeşil Burun Adaları kökenli berber Nataniel Gomez, bir gün molasında dönerciden özel bir tabakta patates, döner, salata ve peynir karışımı istemiş. Bu karışım, müşterileri arasında da ilgi görünce adını dükkânından alarak “kapsalon” olarak anılmaya başlamış.

Hollanda’nın sembolik ismi kapsalonun, kraliyet ailesi tarafından da tercih edilmesi, bu yemeğin artık yalnızca bir sokak lezzeti değil, kültürel bir simge haline geldiğini gösteriyor.